Blog

Kendinizi fazla tecrübeli olarak görmeyin. Uzun yıllar bir firmada çalışanlar genel olarak edindikleri tecrübeyi yeterli bulurlar ve çalışacakları yerlerde de bu tecrübeyi fazlaca överler. Ancak kendinizi övmeniz ve tecrübeli olarak görmeniz iş hayatınıza olumsuz etki yapacaktır. Bunun yerine kendinizi işinizle ilgili geliştireceğiniz kurslara ve seminerlere odaklayabilirsiniz. Böyle davrandığınız taktirde övüneceğiniz tecrübeleriniz olacaktır. Çok da mütevazi olmayın. Her şeyin fazlası zarar. Ne çok burnunuz havada olsun de de çok mütevazi olun. Kibirli davranarak diğer çalışanları aşağılamaktansa mütevazi olup kendini saklamak daha mantıklı geliyor bazı çalışanlara. Ancak mütevazilikte aşırıya kaçarak kendi başarılarınızı sürekli takımınıza mal etmemelisiniz. Böyle bir durumda yetenekleriniz göze çarpmaz ve başarılı bir çalışan olamazsınız. Başarılarınızı sahiplenmeyi bilin. Kendinizi vazgeçilmez olarak görmeyin. Kariyer uzmanları iş yerinde çok övünenlerin patronları üzerindeki etkisinin olumsuz olduğunu söylüyor. Başarılı olduğunuzu dile getirmektense çalışmalarınızla öne çıkmayı beklemelisiniz. Eğer başarılı bir çalışansanız bunu dillendirmenize emin olun gerek kalmayacaktır. Patronunuz durumun farkındadır. Tanıdıklarınıza güvenmeyin. Referanslarınız güçlü olabilir, iyi bir çevreye ve bağlantılara sahip olabilirsiniz. Ancak sadece bağlantılarınızla iş yapamazsınız. Kendi işinizde bağlantılarınızın daha çok önemi olacaktır ama insanlarla iş bağlantısı kurduğunuz görevlerinizde sosyal ilişkinin önemi olmayabilir. Karşılıklı güven yaratmak için kişilerle gerçek ilişkiler kurun. Onları arkadaşlarınız olarak görün. Kontrol saplantınızı yenin. İşin tamamını siz kontrol edemezsiniz. Bu yüzden bütün sorumluluğu almayın. Takım çalışmasından yararlanın ve fırsatları değerlendirmek için seçeneklere göz atın. İyi fırsatları görmek için dikkatli olun. Genellikle çalışanlar güvenilir işlerde çalışmak isterler. Bu durum da işini sevmeyen ancak güvenilir bulduğu için işinden ayrılmaya cesaret edemeyen kişi sayısı çok fazla. Bunun yerine biraz cesaret ederek şu anki konumunuzdan daha iyi bir fırsatı görüp değerlendirebilirsiniz. Tartışmalar sizi üstün kılmaz. Mesai arkadaşlarınızla yaşayacağınız sürtüşmeler sırasında alttan almayan taraf olursanız bu durumun sürekli tekrarlandığını görürsünüz. İş yerinde hoşgörüsüz ve kavgacı biri olarak adlandırılmak gözden düşmenize de neden olur. Anlayış sahibi olarak ve herkesle iyi geçinerek sevilen ve vazgeçilmeyen bir çalışan olabilirsiniz. Çalışma hayatının zorluklarına karşı mücadele edebilmek için sizi rahatlatacak spor ve hobi alışkanlıkları kazanmalısınız. Mesai saatinizin bitmesi ile birlikte ertesi güne kadar işinizi düşünmemelisiniz. Çalıştığınız yerde mutlu olmak için anlayışlı ve güler yüzlü olmanız her zaman avantaj olacaktır. Yaptığınız hatalardan ders almayı bilmelisiniz.
Satış işin içindeyse o günkü ruh halinizden, yaşadığınız her anın içindesiniz demektir. Mutlu olduğunuz günlerde müşterilerinize gülücekler dağıtırsınız, aksi giden birşey olduğu zaman herşey aksi gitmeye başlar nedense size de tanıdık geldi mi bu durumlar? 2 başlıkta toparlayalım dersek bu yaklaşımları; Negatif Yaklaşım Pozitif Yaklaşım Negatif bakış açısı sizi iş hayatınızda iş ilişkilerinizi bozabileceği gibi, müşterilerinizi kaybetmenize neden olacaktır, bu davranış biçiminizden acil olarak uzaklaştırın kendinizi satış için ogün görüşmeleriniz varsa bunu erteleyin, o görüşmeyi yapsanız da sonuç alamayacaksınız. Ruh haliniz beden dilinize ve konuşmanıza yansıyacaktır bu durum sizi müşterinize güvensiz bir durum yaratacağından sizi başarısız kılacaktır. Pozitif bakış açısı aksine insanların size yaklaşımını daha fazla arttıracağı gibi, müşterilerinizin de ilişkilerini kuvvetlendirecektir. Beden diliniz ve konuşmalarınızla olumlu bir etki bırakacaksınızdır. Neresinden bakarsanız bakın. Nasıl bakarsanız bakın. Hangi yönden, ne mesafeden bakarsanız bakın. “Satabilmek” hayati bir kavramdır. Satış varsa hayat var. Satış varsa hayatınızda “anlam” var. Satış varsa siz varsınız. Ötesi yok.
İş görüşmesi  ve  mülakat  zamanları, iş arayan kişinin dönüm noktalarıdır, bu noktalarda istediği işi elde etmek isteyen adayın dikkat etmesi gereken konular vardır: 1-İşvereninizi Tanıyın Görüşme ön araştırma yapıp sizinle görüşecek olan işe alım müdürü gibi kişiler hakkında bilgi sahibi olun. Onları biraz olsun tanımanız, size neler soracakları, sizden beklentileri, aradıkları gibi konularda hazırlıklı olmanızı sağlayacak ve istenilen cevapları verebilmeniz için katkıda bulunacaktır. 2-Mülakat Alıştırması Yapın Her yerde bulabileceğiniz en yaygın kullanılan mülakat sorularını, görüşmeye gitmeden kendiniz cevaplayın. Böylece hem sorular hakkında bir ön bilginiz olacak ve mülakatta ilk kez karşılaşmayacaksınız, hem de verebileceğiniz cevapları düşünüp detaylandırarak önceden hazırladığınız için mülakatta  başarı  için önemli bir adım atmış olacaksınız. 3-Mülakata Uygun Giyinin “Mülakat için nasıl giyinilir?” konulu bir araştırma yapıp  kariyer  basamağına çıkmaya hazırlandığınız görüşme için özenli bir hazırlık içine girin. Şık, sade, temiz, saygın bir görünüm elde ettiğinizde mülakata hazır hissedeceksiniz. Üzerinizde elbette aksesuar ya da mücevher kalabalığı olmamalı. Saç, dişler gibi vücutla ilgili bakımınız da yapılmış halde gitmelisiniz. 4-Dakik Olun Hiçbir bahaneyle görüşmeye geç kalmayın. Hatta her ihtimali göz önüne alarak erken çıkıp görüşme yerine 10-15 dakika erken varın. Böylece görüşme anına kadar çalışma alanını gözlemleme şansınız da olacaktır. 5-İyi İlk İzlenim Bırakın İşe alım müdürlerinin, görüşmelerin ilk 20 dakikasında önemli kararlar aldıklarına dair araştırmaları da göz önünde bulundurarak söyleyebiliriz ki, ilk izlenim her zaman çok önemlidir. Bu izlenimi iyi bırakmak için İş yerine gittiğiniz andan itibaren asttan üste herkese nazik ve içten selam verin. Kimse kaba ve kibirli insanlarla çalışmak istemez. Görüşme yapacak işe alım müdürüyle ne sıkı ne gevşek olan ayarında bir şekilde tokalaşın. Görüşmenin ilk dakikaları olan selamlaşma süresinde rahat bir şekilde göz kontağı kurarak konuşmaya başlayın. 6-Özgün, İyimser, Odaklanmış ve Samimi Olun Mülakat öncesi yapmış olduğunuz soru-cevap alıştırmasını da baz alarak size sorulan sorulara kısa, öz, net, açık, dürüst, doğal cevaplar verin. Mülakatçıyı sıkan gereksiz yere uzun cümlelerle dolu cevaplardan kaçının. Mülakatçı sizi kışkırtma eğilimine girse de asla başka çalışanlar hakkında olumsuz sözler söylemeyin. Konudan sapmayın, o ana odaklanın ki konu sizsiniz. Kendi yeteneklerinizden ve başarılarınızdan bahsedin. 7-Beden Dilini İyi Kullanın Etkili beden dili şekilleri olan gülümseme, başla onaylama, sağlam bir vücut duruşu, göz kontağı, aktif dinleme halinde olma gibi özellikleri yeterince kullanın. 8-Soru Sorun İşverenler, iş hakkında sorular soran adayları işe ilgili bulurlar. İşe olan ilginizi, mülakata gitmeden önce hazırlayacağınız akıllıca soruları görüşmede sorarak gösterin. 9-Kabul Edilip Anlaşmaya Varın Başvurduğunuz işletmenin ihtiyaçlarına cevap vermek üzere kendi becerilerinizi pazarlamakta olduğunuzun farkına varın. Orada bir satış yapıp anlaşmaya varmak üzere bulunduğunuzu bilin. 10-Görüşmecilere Teşekkür Edin Mülakatçılarınıza yüz yüze ya da e-mail yoluyla teşekkür edin. Nazik bir iletişim her zaman profesyoneldir.
İş hayatı  ömrümüzün büyük bir kısmını kaplıyor ve bu yüzden işimizde elde edeceğimiz başarılar  kariyer  konusunda tatmin sağlayacağı gibi özel hayatımıza da gönül rahatlığıyla devam edebilmemize yardımcı olur.  Nasıl  iş motivasyonu  temin edip  başarı  yolunda ilerlenebileceği konusunda ise sayısız öneriler içeren çalışmalar var. Burada öncelikli kısa ve öz 5 tanesi bulunmakta: 1-Kendinize Güvenin Yaptığınız iş ne olursa olsun özgüveninizle girişebilip, işin içinde var olur ve başarıya ulaşırsınız. İş hayatında karşınıza çıkabilecek her türlü zorlukla mücadelede iş bilginize, yeteneklerinize olan güveninize ihtiyacınız olacak. Kendinize yumuşak ve destekleyici bir şekilde konuşun, hata yapma korkularıyla kendinize rahatsızlık vermeyin. Olumlu düşünmek kolay algılamanızı ve özgüveninizi yükseltmenize yardımcı olacak. İşiniz ve diğer her şey hakkında daha fazla şey öğrenmek, sürekli araştırma yapmak güveninizi arttırır. Uygulama başarının temel taşıdır. Fakat sadece o değil, aynı zamanda ilerlediğiniz yolda hatalarınızı düzeltmeniz de gerekir. Her bir görevi tamamladığınızda kendinize ne kadar ilerlediğinizi sorarak geldiğiniz noktayı görün. Böylece gelecek hamleleriniz için de güven kazanın. Araştırmaların gösterdiği üzere zayıf yanlarınızdan çok güçlü yanlarınıza odaklanmak güveninizi arttırır. Neler başardığınızı görüp kendinizi takdir edin. Yeni yetenekleri sadece profesyonel yaşamınız için değil kendi güveninizi arttırmak için de edinin. Diğer başarılı insanları izleyip kendinizin de en az onlar kadar başarılı olabileceğini düşünün. Yeteneklerinizi keşfetmenizi ve ilerletmenizi sağlayacak seminerlere katılın. İşinizde, veriminizde size destek sağlayacak beceriler öğrenin. 2-Zevk Alın İşinizi hobiniz haline getirin. Zoraki, mecburi, istemeden, nefret ede ede, sıkılarak yapılan bir işte başarı sağlamak pek mümkün değildir. İşinizin zevk alınacak yönlerini ön planda tutun. İşinizi kişiselleştirip kendi seveceğiniz hale getirin. İş ortamı, iş materyalleri, çalışma stilleriniz vb birçok konuda stilinizi yaratın; işinizi benimseyin. Sizi motive edecek hedefler koyun ve o hedeflere ulaşmaya çalışın. 3-Düzenli Olun İşinizle ilgili evraklar, raporlar, araç-gereçler, çalışma şekilleriniz, her şey belli bir düzende olmalı. Çalışma ortamınızda kendi dünyanızı oluşturun; bu dünyanın karmaşık ve dağınık olması zihninizi de dağıtacağından, size nefes aldıracak, sizi yormayacak, her şeyin yolunda olduğunu hissettirecek sakin bir atmosfer edinmelisiniz. Yapılacak işlerinizi listeler şeklinde sıralayabilirsiniz. 4-Yenilikleri Takip Edin Sürekli değişmekte olan trend’lerden, sık sık ve ard arda ortaya çıkan teknolojik ve her türlü yenilikten haberdar olun. Sosyal medyayı etkin kullanın. Takip ettiğiniz yenilikleri işinizde başarılı bir şekilde uygulamayı/ kullanmayı deneyin. İşlerinizin kolaylaştığını ve zamana uygun şekilde ilerlediğini göreceksiniz. Yenilikçilik, harika fikirlere sahip olmaktan daha fazlasıdır. İnanca, sıkı çalışmaya, engeller karşısında vizyonu ısrarla korumaya ihtiyacınız var. Yaratıcı fikirlerin sonuçlarını görme eğiliminiz olsa da yenilikçi vizyonlarının gerçeğe dönüşmesi için sıkı ve ısrarlı çalışmaya ihtiyaçları olduğunu bilmelisiniz. 5-Sosyal Olun İşinizdeki ve iş çevrenizdeki insanları, rakiplerinizi tanıyın. Takım arkadaşlarınızdan ve rakiplerinizden haberdar olun. İnsanlarla iletişimde kalmak; işinizde yapmanız gerekenler, geride kaldıklarınız, eksik ve iyi yönleriniz hakkında kendinize dışarıdan da bakabilmenize yardımcı olur. Oluşturacağınız sinerjiden olumlu yönde etkilenirsiniz. Sosyal olduğunuzda iş yerinizde sıkılmazsınız. Yeteneklerinizi ve farklılığınızı isteyerek paylaşacağınız bir ortamınız olur.
Günümüzde iş verimliliği ve çalışma saatleri konusunda ele alınan bazı konular, birçok çalışan ve işveren arasında gündemde yer almaktadır. Bu nedenle bir çalışmanın sonuç olarak nasıl bir etki getirileceği düşünülerek belirlenmesi, yapılan işin kalitesini de o denli arttıracaktır. Bu nedenle uzun çalışma saatlerinin, verimin en yüksek alınacağı zaman ile endekslenmesi  iş hayatı nı olumlu etkileyen etmenlerin başında gelmektedir. Verimli olmak şudur; İşe odaklanmayı arttırır, Yapılan hizmetin ve işin kalitesini yükseltir, İşin isteyerek yapılabilmesini imkanlı hale getirir, bunun gibi bunun gibi daha birçok unsur ele alındığında, verimli çalışmanın etkileri çok daha etkili olabilmektedir. Çünkü uzun çalışma saatleri, yorgun bir zihin ve  motivasyon  düşüklüğü gibi olumsuz duygular taşıdığından stresi de arttıracaktır. Verimli çalışmak adına atılacak en büyük adımlardan bir tanesi işi severek yapmaktadır. İş yükünü ve çalışma saatlerinin fazladan arttırılması yorgunluğu, psikolojik rahatsızlıkları ve sağlığı ciddi derecede etkilemektedir. Çünkü belirli bir yaştan sonra uzun çalışma saatleri altında kalan bir bireye ayrıca, sağlık sorunları da eklenmektedir. Bu konuların tek sebebi verimlilik olmadan çalışmak ve işe dayalı stresin bol olmasıdır. Bu nedenle verimli çalışılarak hiçbir sıkıntı yaşamadan işin bitirilmesi ve zihin açıkken bazı adımların atılması gerekmektedir. Böylece , başarı  bir bireyi takip edecek  ve bir işin normalden daha fazla çalışmasını gerektirecek bir durum ortada kalmayacaktır. Peki Verimli Çalışmak Nasıl Olmalı? Verimli çalışmak için gereken en büyük unsur kişinin kendisin planladığı bir stratejidir. Bu stratejiyi baz alan bir çalışan, işinde başarılı bir kariyeri de elde etmiş olur hem de zamanını çok iyi bir şekilde değerlendirmiş olmaktadır. İşin sıralanması ve bir düzene koyulması gerekmektedir. İşin kalitesi, sorumluluğu ya da zorluğuna göre önceden bir plan yaparak kendinize göre bir ayarlama yapabilirsiniz, Bulunduğunuz ortamda ihtiyacınız olan araç ve gereçlerin mutlaka olması şarttır. İşinizde aksaklık çıkarmayacak her bir unsur,  verimlilik  konusunda beklentilerinizi alabilmenizi sağlayacaktır. Verimli çalışmanın altın kurallarından bir tanesi odaklanma ile gelmektedir. Bu nedenle zihninizi iş sırasında işe yönelik bir düşünce formuna sokmalı ve sizi bölen şeylerden uzak durmalısınız. Böylece işe dayalı eğiliminiz daha çok artacak ve verimli bir çalışma sergilemiş olacaksınız. Diğer önemli bir konusu ise küçük, büyük, zor ve kolay işlerinizi belirli bir plana dahil edin. Hangisi sizi daha çok rahat ettirecekse o işten başlayın ve karmaşık gitmeyin. Küçük işleriniz size kolay geliyorsa onlara yönelin eğer zoru yapmak sizin daha verimli olmanızı sağlayacak ise, zor olana yönelmeniz sizi epey bir rahatlatacaktır. Eğer uzun çalışma saatleriniz bile olsa, kendinize küçük molalar vermeli ve çok sıkmadan işlerinizi kaliteye göre yapmaya çalışmalısınız.
İşten çıkarılma olumsuz hissedilmesine neden olur. Hayatın normal ve sorunsuz ilerlediği düşünülürken beklenmeyen bir şekilde işten çıkarılmak insanın ciddi anlamda ruh halini etkileyebilmektedir. Bu da gelecek kaygısının yeniden oluşmasına, geçim derdine ve tekrar yeni bir iş arama sıkıntılarını beraberinde getirmektedir.  Fakat bazı hallerde işten çıkarılmanın hemen sonrasında yapılan bazı hatalar bulunmaktadır. Bu hatalar ele alındığında hakkınız olan şeyi bile alamamanıza neden olabilmektedir. Bu yüzden  iş dünyası nda kendinize düşen payda bir söz sahibi olmak istiyorsanız bunun için yapmanız gereken hakkınızı arayabilmeye olan inancınızı bulabilmektir. Bazı izlenmesi gereken adımlar ile işten çıkarılma ile sonuçlanan 6 kritik hatanın önüne geçilebilir. Bunları sıralarsak, 1.Kritik Hata İşten çıkmanız hükümleri tamamen yasal bir çerçevede gerçekleşmesi gerekmektedir. Yani işveren sizi sebepsiz bir yere artık işe gelmiyorsun diye bir yaklaşımda bulunamaz. Bu nedenle eğer böyle birşeyle karşılaşmış ve işveren sizi işten çıkardığını geçerli bir sebep olmadıkça beyan etmiş ise, burada 1. Kritik hataya düşmemeniz gerekmektedir. Böyle bir durumda direk olarak işe gelmemeniz taktirde, sizin yasal olarak hakkınız art arda işe gelmeme durumu, işveren lehine geçmiş olmaktadır. Bu yüzden işverenin kesin işten ayrıldığınızı belge ile imzalatması gerekmektedir. Söz ile işten çıkarılma işleminde işe gelmemeniz yasal haklarınızdan mahrum olmanıza neden olacaktır. 2.Kritik Hata İşverenin fesih bildirimini yani sizin  iş hayatı nızı sonlandıracak bildirimi kesin ve açık bir şekilde yapmalıdır. Eğer yapmıyorsa ve işten çıkarılan biri olarak gurur yapıyorsanız, böyle bir durumda bazı haklardan da mahrum olabilme durumu doğmaktadır. 3.Kritik Hata Verimlilik düzeyinizin düşük olması ve sürekli işe geç kalarak iş bütünlüğünü bozmaya yönelik eğilimden dolayı işten çıkarma gerekçelerine de dikkat edilmesi gerekmektedir. Eğer performans düşüklüğünüz yoksa, işinize doğru bir şekilde gidip geliyorsanız burada sizi işten çıkarma gerekçesi bulunmamaktadır. Bu nedenle burada yapmadığınız bir şey yüzünden işten çıkarılmaya sessiz kalmanız ve kendi adına savunma yapmamanız, iş kariyerinizi olumsuz yönde etkileyebilir. 4.Kritik Hata Yapılan en büyük hatalardan biri gerçek olmayan güvendir. Bu güven sizin tamamen yasal haklarınızdan uzaklaştırır ve  kariyer inizi olumsuz yönde etkiler. Bu yüzden  işten ayrılma  ile ilgili tüm belgeleri doğru bir şekilde okumaya gayret edin. Gerekirse tüm maddeleri okuyun ve karşınızda size bu belgeleri imzalatacak kişinin ne düşüneceğini umursamayın. 5.Kritik Hata Dikkat edilmesi gereken bir diğer unsurda yazılı belge, sözleşme ya da diğer işten çıkartıldığınıza dair belgelerdir. Eğer size işten çıkarılmanızın ardından belge verilmiyorsa sakın yasal olarak işten ayrıldığınızı düşünmeyin. Böylece alacağınız tazminattan da mahrum kalırsınız, diğer yasal haklarınızdan da yararlanamazsınız. Bu durumda mutlaka, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına Danışın ve sorununuz anlatın. 6.Kritik Hata İşten çıkarıldığınızda ümitsizliğe düşmeyin ve bu işten kazandığınız deneyimi düşünerek başka yerlere başvurun. Eğer kendinize güveniniz var ise, hatalara sebep vermeden, iş yaşamınıza başarılı bir şekilde devam etmeyin ve 6. Kritik hataya düşerek umutsuzluğu arkadaş edinmeyin.
İş hayatı herkesin bildiği gibi oldukça zorlu süreçlerin yaşandığı, hayatın içerisinde olduğu kadar dışarıda da tutulmasının gerektiği, bazılarına göre apayrı bir yaşam biçimidir. İş  için karşınıza çıkan herkesi profesyonel bir şekilde değerlendirmek zorunda olduğunuzu bilirsiniz fakat bazen duygularınızın karar verme noktasında daha baskın hale geldiğini fark edersiniz. Bu noktada mantıklı olanı mı yapmanın yoksa duygularınızı dinleyip sadece kalbinizden geçeni i yapmanın doğru olduğuna karar vermek için epeyce zorlanırsınız. Profesyonel çalışmalar yürüten  şirketler  karar verme noktasında alanından  uzman  kişilerden yardım alarak yaptıkları işin daha doğru bir şekilde ilerlemesini sağlama konusuna öncelik vermektedirler. İşini daha ciddi yapmaya çalışan bu tip şirketlerde insan kaynakları departmanı her zaman diğer departmanlara göre daha ön planda tutulmaya çalışılır. Özellikle yönetici pozisyonundaki kişilerin daha net ve sağlıklı karar verme yetilerini geliştirebilmeleri adına çeşitli eğitimler düzenleyerek ikilemde kalındığı zaman içerisinde çalışılan alan ile ilgili en verimli kararın alınması sağlanmak istenir. Aday Değerlendirmesi Yapılırken Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar Özellikle  iş başvuru  yapmış adayların  özgeçmiş  değerlendirmeleri yapıldığı esnada son derece objektif kararlar alınmasına dikkat edilmelidir. Duygular insan yaşamının ayrılmaz bir bütünü olsa da iş hayatında biraz geri planda kalmaları ve mantığın daha ön planda olması genellikle güvenilir sonuçlar elde etmeyi sağlamaktadır. Profesyonel çalışmanın belki de ilk şartı duygularınızı mümkün olduğunca bastırmaya çalışmaktır. Duygu ve mantık arasındaki denge sağlanmadığı takdirde başarı grafiğinde dalgalanmalar oluşabilir. Günümüzde pek çok  iş ilanı  sonucunda cv değerlendirmeleri yapılmaktadır. Bu değerlendirmeleri yapan uzmanlar karar verme aşamasında zorlanmamak için profesyonel kimliğe bürünmeye çalışırlar ve  iş başvurusu  yapan kişileri belirlerken oldukça zorlu bir süreçten geçerler. Bu süreç içerisinde aday görüşmeye çağrılır ve gerekli mülakat şartlarına uygun olarak sohbet havasında bir değerlendirme yolu izlenebilir. Görüşme esnasında önemli olan başvuran kişinin verilen  ilan  hakkında yeteri kadar bilgisinin olup olmadığını, başvurduğu pozisyonun kendisine uygunluğunun ve yapabileceklerinin genel bir çerçevede belirginleştirilmeye çalışılmasıdır. Elde edilen veriler ışığında değerlendirmeyi yapan kişinin son derece mantıklı karar vermesi beklenir. Vereceği kararın sonucunda mevcut çalışma standartlarının zarar görmemesine, kişinin ve iş verenin zaman kaybı yaşamamasına dikkat edilmesi gerekir. Tüm bu bilgiler sonucunda ortak bir noktaya ulaşmak gerekirse değineceğimiz en önemli nokta şu olabilir;  kariyer  gelişimi yolunda verilecek her karar mutlaka mantık süzgecinden geçirilmelidir. Duyguların ön planda tutulması özellikle  özgeçmiş  değerlendirmesi esnasında bazı olumsuz sonuçlar doğurabilir. Bu durumda yapmış olduğunuz işi tehlikeye atma olasılığınızın meydana geleceğini göz önünde bulundurmakta fayda vardır. Çoğu çalışan için oldukça zor bir karar karşısında ne yapacağını bilememek ve duygulara yenik düşmek pek çok olumsuz sonuç doğurabileceği için iş yaşamında mantık daima bir adım önde olmalıdır.
Gün içerisinde beklenmedik olaylarla karşılaşabilirsiniz. Belki sinirlerinizi bozacak bir mail belki iş arkadaşlarınızdan biri ile zıtlaşma belki de yöneticilerinizle sorun yaşayabilirsiniz. Karşınıza çıkan sorun ne ile ilgili olursa olsun  mutlu çalışma ortamı  bozulmamalıdır.  Bu konuda kendinizi sürekli geliştirmelisiniz ve çoğu zaman gereksiz olan öfkenizi kontrol altında tutmaya çalışmalısınız. Bu konuda başarılı olabilmeniz için size şunları önerebiliriz: Yaşadığınız sorunun ne kadar önemli olduğunu sorgulayın Sizi bu kadar sinirlendiren şeyin gerçekten önemli olup olmadığını düşünün. Öfkelenmenize sebep olan faktör belki de işinizden ayrılmanıza sebep olacaktır. Bu yüzden işinizden önemli mi diye sorgulamaya başlayın. Verdiğiniz emeği bir çırpıda yok edecek kadar değerli bir sorun mu diye düşünün. Bu sorulara vereceğiniz cevap hiçbir şeyin işinizden önemli olmayacağı ise arkanıza yaslanın ve o sorunu sakinleşene kadar görmezden gelin. Nefesinizi kontrol etmeyin öğrenin Takım çalışması  oldukça özveri gerektiren bir durumdur. Ekip içerisinde yer alan herkes bazı durumlarda kendinden taviz vermelidir. Zaten taviz verilmediği zaman pek çok zorun ortaya çıkabiliyor. Siz de böyle bir durumla karşılaştığınızda daha önce aldığınız  kişisel gelişim  eğitimlerinden yola çıkarak nefesinizi kontrol etmeye çalışın. Özellikle ani sinir patlamaları yaşadığınızda derin nefesler almaya çalışın. Aldığınız her nefes sizi daha da rahatlatacaktır. Her konuyu üstünüze almamaya çalışın Ekip içerisinde çalıştığınız sürece birebir size yöneltilmediği sürece hiçbir sözü üzerinize almamaya çalışın. Kendinizi odak noktası olarak görürseniz belki de yapmadığınız bir hatayı yapmış olarak algılayabilirsiniz ve kendinizi gereksiz bir tartışmanın içerisinde bulursunuz. Özellikle topluluk halinde iken yöneltilen uyarıları, geri bildirimleri direkt olarak şahsınıza söylenmediği sürece üstünüze almaktan kaçının. Bırakın herkes zaten kendi yaptığını biliyor. Eğer hatalı olsaydınız size açıkça söylenirdi. Kendinizi suçlu görmüyorsanız, yaptığınız herhangi bir hata veya eksiklik yoksa boşuna gerilmenin de anlamı yok diyebiliriz. Kendinizi tanıyın Karakter analizi  denilen bir çalışma, kişilerin kendilerini daha net bir şekilde görmelerini sağlamaktadır. Kendinizi daha iyi kontrol edebilmek için özellikle de  mesleki güçlü yön  dediğimiz olguyu daha net bir şekilde belirleyebilmek için çaba harcayın. Bunu yaptığınızda öfke anında kendinizi daha iyi kontrol edebilirsiniz. İşinizdeki önceliklerinizi belirleyin İş hayatında her zaman sorunlarla karşı karşıya kalma riskiniz vardır. Her gün mutlu, sorunsuz bir gün geçireceksiniz diye bir kural yok maalesef. İnsanın olduğu her yerde mutlaka sorun çıkma ihtimali de vardır. Siz sadece işinizle ilgili yapmanız gereken öncelikleri belirleyerek hareket edin. Önceliklerinize göre yaptığınız her şey işlerinizin daha sorunsuz gitmesini sağlayacak ve sonucunda elde ettiğiniz başarı sayesinde daha rahat, stresten uzak iş hayatına sahip olacaksınız. Böylelikle öfkenizi kontrol etmek daha da kolay hale gelecektir.
İş aramak  amacıyla atılan ilk adım olarak CV hazırlamak gereklidir. Hazırlanacak CV profesyonel olmak zorundadır ki bu sizin yapmak istediğiniz iş ile ilgili ciddiyetinizi ortaya koymanızı sağlar.  Profesyonel CV hazırlamanın 10 özel yolu olarak söyleyebileceklerimizi şu şekilde sıralayabiliriz: Öncelikle yazılacak olan CV için A4 kağıdı kullanılmalıdır. Akademik CV haricinde hazırlanan tüm CVler en fazla 2 sayfa ile sınırlı kalmalıdır. Hazırlanan CV içerisinde uzun paragraflar kullanılmamasına özen gösterilmelidir. Yazılan kelimelerin altının çizilerek belirtilmemesine dikkat edilmelidir. Bu durum sadece internet adresi yazıldığında göz ardı edilebilir. Yazım kurallarına ve anlatım bozukluğu oluşturmamaya dikkat edilmelidir. Yazım kurallarını bilmemek kişinin bilgi düzeyinin net olarak tamamlanmadığı hissini meydana getirdiği için bu konuya özellikle dikkat edilmelidir. Bilgilerinizi verirken gereksiz cümlelerden uzak durulmalıdır. Sizden istenen dışında bir şeyler yazmaya çalışmayın. Bu durum profesyonel olmadığınızı gösterir. Başvurduğunuz pozisyonla ilgili ön yazı hazırlamalısınız. Genel bir başvuru yapıyorsanız hangi pozisyonda çalışmak istediğinizi belirteceğiniz  CV  hazırlamalısınız. Fotoğrafınızın temiz ve ciddi bir kıyafetle çekilmiş olmasına dikkat etmelisiniz. Bilgilerinizi verirken tersine kronoloji yaparak yazmanız en doğrusu olacaktır. Kullandığınız kişi ağzı birinci veya üçüncü tekil kişi olmalıdır. Başvurulan  firma  ile ilgili bilgilerden emin bir şekilde hangi pozisyonda çalışmak istediğinizi belirten kısa bir paragraf oluşturmanız sizi daha kararlı göstermeye yardımcı olacaktır.  İş arayan  kişi olarak ne istediğinizi net olarak belirtmeniz gerekir. Aksi takdirde başvurunuzu değerlendiren kişi üzerinde olumsuz bir izlenim bırakabilirsiniz. Özellikle  mülakat  esnasına gelindiğinde sergileyeceğiniz ciddi duruş çok önemlidir. O an size sorulan bilgilerin hazırladığınız metinde de bulunuyor olmasına dikkat etmelisiniz. Yazdıklarınız ile konuştuklarınız arasında farklılıklar olursa güvensizlik yaratabilirsiniz. Bu durumda imajınız oldukça zedelenecektir. Kişisel bilgilerinizi verirken özellikle net ve doğru bilgiler kullanmak zorundasınız. Adres bilgilerinizin kolay anlaşılır ve açık bir şekilde ifade edilmesi önemlidir. Bu konuda yazınızın da estetik açıdan göze hitap etmesi gerekir. El yazınız okunaklı ve itinalı olmalıdır. A4 kağıdı kullanılacağı için yazınızda herhangi bir kayma sizi profesyonellikten uzaklaştırabilir. Bunun için el yazısı kötü olan kişilere yazılarını düzeltmek adına alıştırma yapmalarını tavsiye edebiliriz. İş aramak  zor ve zahmetli bir dönem olduğu için attığınız her adımı kaydetmelisiniz. Bu aşamada  birey  hangi firmaya hangi alan ile ilgili başvuru yaptığını not ettiğinde yapılacak görüşme esnasında daha bilinçli davranabilecektir. Yaptığı başvuru konusunda tereddütleri olan kişinin iş bulma olanağı biraz daha azalabilir; çünkü durumun ciddiyetini yansıtmaması kişi için dezavantaj haline gelecektir. Genel olarak baktığımızda kendinizle ilgili vereceğiniz kısa ve genel bilgiler doğrultusunda profesyonel bir CV hazırlama şansı yakalayabilirsiniz. Yukarıdaki tavsiyeleri uygulayarak işinizin kolaylaşmasını sağlamanız mümkündür.
Kariyer  planlamanızda bazı değişiklikler yapmak istediniz ve yeni bir işe başladınız diyelim. Seçtiğiniz bu işin size uygunluğunu değerlendirirken aynı zamanda da bir an önce işinize odaklanmak, iş yerinizdekilerle birlikte ortak noktalar oluşturmak istiyorsunuz.  Bunun için size önereceğimiz şu beş tane taktik sayesinde yeni başladığınız işe daha çabuk adapte olma fırsatı yakalayabilirsiniz: Takımın parçası olmaya çalışın İş yerinizdeki herkesle tanışmaya çalışın. Bunu yaparken yüzünüzden gülümsemeyi eksik etmemelisiniz. Sizin için  doğru meslek  olduğuna inandığınız bu yeni çalışma alanında ne kadar çok kişi ile doğru iletişim kurarsanız kendinizi o kadar rahat hissedersiniz. İnsanlarla kuracağınız iletişim sayesinde kendinizi doğru bir şekilde ifade edeceğiniz için takım arkadaşlarınızın sizi daha net tanımasına yardımcı olursunuz. İlk etapta oluşturmaya çalıştığınız sıcaklık sizi daha cana yakın kimliğe bürüyecek ve var olan takımın bir parçası olmanızı kolaylaştıracaktır. Soru sormayı ihmal etmeyin İşinizle alakalı merak ettiklerinizi takım arkadaşlarınıza veya yöneticilerinize sormaktan çekinmeyin. Soru sormak sizin yapacağınız işi ne kadar ciddiye aldığınızı gösterecektir. Ayrıca sorduğunuz sorular karşısında alacağınız cevapları not etmeye çalışın. Not almanız ileride işinize çok yaracaktır ve izlenimiz de olumlu bir şekilde devam edecektir. Bu konuda dikkat etmeniz gereken tek nokta; gereksiz sorular sormamaktır. Sırf ilgili gözükebilmek için yapacağınız rol ilk izleniminizi olumsuz etkileyebilir. Masanızı rahat edebileceğiniz şekilde düzenleyin Ofisinizdeki masa sizin en rahat edeceğiniz ortamınızdır. Unutmayın ki masada bulunan her nesne sizinle ilgili ipucu vermektedir. Masanızın çok kalabalık olmasından ziyade sade ve şık olmasını sağlayın. Sizi gülümsetebilecek nesneleri bulundurmanız işinizdeki adaptasyon sürecinizi de hızlandırmaktadır. Eşyalar  kişilik  ile ilgili özellikleri yansıtacağından dolayı iş arkadaşlarınızın sizinle sohbet edebilmesini sağlayan ortak noktalarınızın da oluşmasını etkileyebilir. Rahat olmaya çalışın İşinizdeki ilk günleriniz ister istemez gerginlik içerisinde geçecektir ama bu durum sizi içe kapanık biri haline getirmemelidir. Çalışma arkadaşlarınızla diyalog kurmaya çalışın. Sahip olduğunuz özel bir  beceri  bundan bahsederek daha sonrasında konuyu iş ile ilgili bölüme getirmeye çalışın. Böylelikle hem kendinizi tanıtma fırsatı bulursunuz hem de arkadaşlarınızla olan ilişkilerinizin pekişmesini sağlarsınız. Ofisi incelemeye çalışın Ofiste neyin nerde olduğunu öğrenin. Kafeteryanın yerini bilin, fotokopiyi nerde çekeceğinizi öğrenin. Bulunduğunuz ortamı sahiplenebilmek için biraz dolaşın ve bakın. Neyin nerde olduğunu öğrendikçe bilinçaltınız iş yerini sahiplenmeye başlayacaktır ve bu durum hareketlerinize yansıyacaktır. Zaman içerisinde kazanacağınız  yetkinlik  işinizin ilk günlerinde sağlam temeller üzerine kurulmaya başlayacaktır. Siz de önerilerimiz doğrultusunda hareket etmeye çalıştığınızda işteki ilk günlerinizin daha kaliteli geçtiğini fark edeceksiniz. İş yerinize ve takım arkadaşlarınıza karşı sergileyeceğiniz rahat tavırlar herkesle iletişim kurmanızı kolaylaştıracağı gibi adaptasyon sürecinizin hızlanmasına da yardımcı olacaktır.